YENİ FAKÜLTE VE YÜKSEKOKULLAR GELİYOR
Yeni fakülte ve yüksekokulların kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararlara göre, Nevşehir Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak İlahiyat Fakültesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak da Güzel Sanatlar Fakültesi ile Mimarlık Fakültesi kurulacak.
Yalova Üniversitesi ve Dumlupınar Üniversitesi rektörlüklerine bağlı yabancı diller yüksekokulları, Erciyes Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak da Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu kurulması kararlaştırıldı.
F@TİH ENGELLERİ KALDIRIYOR
Eğitim - 07 Mayıs 2012 08:49
MEB'in hayata geçirdiği Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (F@TİH), engelli öğrenciler için de uygulanabilir hale getirilecek.
Proje başlangıcında engelli öğrencilere yönelik herhangi bir çalışmanın yürütülmemesi tepkilere neden olmuştu. Talebi değerlendiren Milli Eğitim, ilk olarak engelli öğrencilere ders materyali hazırlama çalışması başlattı. Bakanlık bu kapsamda engelliler için oluşturulacak e-içeriklerle ilgili olarak ortak çalışma yapmak isteyen firmalara çağrıda bulundu.
TABLETLERE 'ENGELLİ' AYARI
Milli Eğitim, akıllı tahta ve tablet bilgisayarları engellilerin durumuna göre tasarlanması için çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi. Bu kapsamda etkileşimli tahta ve tablete, sesli içerikler ve braille alfabesiyle kullanılan aparat (klavye) takılması konusunu gündemine alan Milli Eğitim, öğretmenlere kabartma yazıyı kullanabilme eğitimi verilmesini de planlıyor. Az gören engelliler için tabletlere, tahta üzerinde yapılan işlemlerin yansıtılabileceği bir sistem üzerinde çalışmalarına ağırlık veren Milli Eğitim, etkileşim tahta ve tabletler de kamera sistemi, seslendirme sistemi, daha fazla ışıklılık olmalı konusunu da bu yönde işletmeyi planlıyor. Etkileşimli tahtaya ve tablete engeliler için yüklenen ve takılan programların kendiliğinden güncellenebilir olmasını da sağlayacak bir proje üzerinde çalışma yapıyor.
YENİ FAKÜLTE VE YÜKSEKOKULLAR GELİYOR
Yeni fakülte ve yüksekokulların kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararlara göre, Nevşehir Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak İlahiyat Fakültesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak da Güzel Sanatlar Fakültesi ile Mimarlık Fakültesi kurulacak.
Yalova Üniversitesi ve Dumlupınar Üniversitesi rektörlüklerine bağlı yabancı diller yüksekokulları, Erciyes Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak da Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu kurulması kararlaştırıldı.
Proje başlangıcında engelli öğrencilere yönelik herhangi bir çalışmanın yürütülmemesi tepkilere neden olmuştu. Talebi değerlendiren Milli Eğitim, ilk olarak engelli öğrencilere ders materyali hazırlama çalışması başlattı. Bakanlık bu kapsamda engelliler için oluşturulacak e-içeriklerle ilgili olarak ortak çalışma yapmak isteyen firmalara çağrıda bulundu.
TABLETLERE 'ENGELLİ' AYARI
Milli Eğitim, akıllı tahta ve tablet bilgisayarları engellilerin durumuna göre tasarlanması için çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi. Bu kapsamda etkileşimli tahta ve tablete, sesli içerikler ve braille alfabesiyle kullanılan aparat (klavye) takılması konusunu gündemine alan Milli Eğitim, öğretmenlere kabartma yazıyı kullanabilme eğitimi verilmesini de planlıyor. Az gören engelliler için tabletlere, tahta üzerinde yapılan işlemlerin yansıtılabileceği bir sistem üzerinde çalışmalarına ağırlık veren Milli Eğitim, etkileşim tahta ve tabletler de kamera sistemi, seslendirme sistemi, daha fazla ışıklılık olmalı konusunu da bu yönde işletmeyi planlıyor. Etkileşimli tahtaya ve tablete engeliler için yüklenen ve takılan programların kendiliğinden güncellenebilir olmasını da sağlayacak bir proje üzerinde çalışma yapıyor.
ÜSTÜN ZEKALIYA ‘ERKEN ÜNİVERSİTE’ YOLU
Eğitim - 08 Mayıs 2012 07:40
Eğitimde 4+4+4 sistemindeki ‘esnek model’ sayesinde üstün yetenekli çocuklar okullarda daha çabuk keşfedilecek. Zeka testine alınacak öğrencilere erken üniversite yolu açılacak.
Üstün yetenekli çocuklara ‘Enderun modeliyle’ eğitim sisteminden esinlenen Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu öğrenciler için yol haritası belirledi. 4+4+4 sistemindeki ‘esnek eğitim modeli’ sayesinde üstün yetenekli çocuklar çabuk keşfedilecek ve bu çocukların eğitim niteliği yükseltilecek.
MEB, ‘Üstün Yetenekli Bireyler Strateji ve Uygulama Planı’nı hayata geçiriyor. Şu anda yaklaşık 8 bin civarında üstün yetenekli çocuğa eğitim veren MEB ilk kez 1960’ta gündeme gelen Bilim ve Sanat Merkezleri’ni artıracak ve çoklu eğitim sistemi modeliyle üstün yeteneklilerin önündeki engelleri kaldıracak. Üstün yeteneklilere ayrıcalıklar tanınacak.
627 bin potansiyel var
Türkiye’de 0-24 yaş arası 627 bin 481 üstün zekalı kişi olduğu tahmin ediliyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 yıllık kademeli zorunlu eğitimin üstün zekalı ve yetenekli çocuklar için fırsat yaratacağını belirterek “Atatürk Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, İstanbulÜniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi bu çocuklarımız eğitimiyle ilgili çalışma yaptı” dedi.
Süper beyinlere zeka testi
Türkiye’deki süper beyinlerin ortaya çıkarılması için ilk kez zeka testi çalışmalarına başlandı. Türk akademisyenlerin geliştireceği zeka testi, öğrencilerin zekasının yüksek olduğu dalları da ortaya çıkaracak. Üstün çocukların erken yaşta üniversite mezunu olması da sağlanacak. Yeni eğitim sistemindeki esnek yapı sayesinde üstün zekalı ve üstün yetenekli öğrenci istediği dersleri veya ilgi duyduğu alana geçiş yapabilecek. Bu kapsamda aynı sınıfın içinde özel bir uygulama ile kendi sınıfındaki öğrenciler bir üniteyi görürken üstün zekalı öğrenci o üniteyi çoktan bitirdiği için başka ünite görebilecek. Yetenekli çocuk okulu daha önce bitirecek.
2023’TE HEDEF NOBEL
Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar için çoklu model sistemi geliştirilirken Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet adamlarını yetiştiren Enderun sisteminden esinlenildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun ayakta kalmasında büyük katkısı olduğu bilinen ve sadece devlet adamı yetiştiren Enderun okullarından farklı olarak MEB, geleceğin hem devlet hem de bilim adamlarını yetiştirecek. Yeni modelin 2023 hedeflerinin başında ise Nobel’e aday eser çıkartmak var.
Çoklu model eğitim sisteminin getirdiği yenilikler şöyle olacak:
627 bin potansiyel var
Türkiye’de 0-24 yaş arası 627 bin 481 üstün zekalı kişi olduğu tahmin ediliyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 yıllık kademeli zorunlu eğitimin üstün zekalı ve yetenekli çocuklar için fırsat yaratacağını belirterek “Atatürk Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, İstanbulÜniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi bu çocuklarımız eğitimiyle ilgili çalışma yaptı” dedi.
Süper beyinlere zeka testi
Türkiye’deki süper beyinlerin ortaya çıkarılması için ilk kez zeka testi çalışmalarına başlandı. Türk akademisyenlerin geliştireceği zeka testi, öğrencilerin zekasının yüksek olduğu dalları da ortaya çıkaracak. Üstün çocukların erken yaşta üniversite mezunu olması da sağlanacak. Yeni eğitim sistemindeki esnek yapı sayesinde üstün zekalı ve üstün yetenekli öğrenci istediği dersleri veya ilgi duyduğu alana geçiş yapabilecek. Bu kapsamda aynı sınıfın içinde özel bir uygulama ile kendi sınıfındaki öğrenciler bir üniteyi görürken üstün zekalı öğrenci o üniteyi çoktan bitirdiği için başka ünite görebilecek. Yetenekli çocuk okulu daha önce bitirecek.
2023’TE HEDEF NOBEL
Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar için çoklu model sistemi geliştirilirken Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet adamlarını yetiştiren Enderun sisteminden esinlenildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun ayakta kalmasında büyük katkısı olduğu bilinen ve sadece devlet adamı yetiştiren Enderun okullarından farklı olarak MEB, geleceğin hem devlet hem de bilim adamlarını yetiştirecek. Yeni modelin 2023 hedeflerinin başında ise Nobel’e aday eser çıkartmak var.
Çoklu model eğitim sisteminin getirdiği yenilikler şöyle olacak:
UZAKTAN EĞİTİMDE DİJİTAL SINIF YÖNTEMİ
Eğitim - 10 Mayıs 2012 15:44
Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde 100. Yıl Endüstri Meslek Lisesi tarafından Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında hazırlanan ve Ulusal Ajans tarafından kabul edilen 'Digital Classroom (Dijital Sınıf)' adlı projenin çalışmaları sürüyor.
Ulusal Ajans tarafından Türkiye'deki meslek liseleri arasından finanse edilen 3 Grundtvig projesinden biri olan proje hakkında bilgi veren Proje Koordinatörü Ali Kolayel, ‘Digital Classroom’ isimli projeyi şu an itibariyle Türkiye’deki bazı üniversitelerin uyguladığını ve uzaktan eğitim modeli olarak bunu meslek liseleri için de uygulama imkânı kazanılmasını amaçladıklarını söyledi.
Kolayel, diğer bir amaçlarının ise Türkiye'yi yurt dışında başarılı şekilde temsil edip, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ile aday ülkeler arasında eğitimde kültürel iş birliğini artırmak, yabancı dil kullanımını yaygınlaştırıp iyi örneği yaygınlaştırmaya yönelik çalışma yapmak olduğunu belirtti.
Kolayel, Ulusal Ajans'ın proje desteği verdiği İngiltere, İspanya, Almanya, Norveç ve İsveç gibi 5 ülke daha olduğunu bildirdi. Proje çalışmaları çerçevesinde İspanya Norveç ve İngiltere’de incelemeler yaptıklarını, yapılan toplantılarda projelerini bu ülkelerde anlattıklarını büyük beğeni topladıklarını belirtti. Ali Kolayel, 2013 Mayıs ayı içerisinde projeye katılan ülke temsilcilerinin kendi projelerini anlatmak ve buradaki uygulamaları da görmek için Karamürsel’e geleceklerini belirtti. Kolayel, proje bittikten sonra bunu Milli Eğitim Bakanlığı'na sunacaklarını belirtti.
Projenin teknik durumu ile ilgili bilgi veren Proje Teknik Destek Sorumlusu Ahmet San, projelerinin Fatih Projesi'ni destekler şekilde olduğunu ve derslerin dijital ortamda işlendiğini kaydetti. San, "Dijital ortamda öğrencilere vermiş olduğumuz şifrelerle onların derse katılmasını, dersi dijital ortamdan takip etmesini sağlıyoruz." dedi.
Ahmet San, sistemin direk uygulama gerektiren ağaç-metal kesim, bakım, onarım, yontma gibi dersler hariç, uygulama gerektirmeyen tüm derslerin anlatım ve ders işlenmesinde kullanılabildiğini belirtti.
San, sistem sayesinde derslerin takibinin verilen şifrelerle internet ortamından yapılabileceğini ifade etti.
Okul Müdürü Ferit Alur ise proje kapsamında gittikleri ülkelerde Türkiye'yi okullarını başarılı bir şekilde temsil ettiklerini ve ülkeler arası bilgi ve teknoloji paylaşımında bulunduklarını ifade etti. Alur, proje çalışmasında gayret gösteren tüm öğretmenlere teşekkür etti.
Kolayel, diğer bir amaçlarının ise Türkiye'yi yurt dışında başarılı şekilde temsil edip, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ile aday ülkeler arasında eğitimde kültürel iş birliğini artırmak, yabancı dil kullanımını yaygınlaştırıp iyi örneği yaygınlaştırmaya yönelik çalışma yapmak olduğunu belirtti.
Kolayel, Ulusal Ajans'ın proje desteği verdiği İngiltere, İspanya, Almanya, Norveç ve İsveç gibi 5 ülke daha olduğunu bildirdi. Proje çalışmaları çerçevesinde İspanya Norveç ve İngiltere’de incelemeler yaptıklarını, yapılan toplantılarda projelerini bu ülkelerde anlattıklarını büyük beğeni topladıklarını belirtti. Ali Kolayel, 2013 Mayıs ayı içerisinde projeye katılan ülke temsilcilerinin kendi projelerini anlatmak ve buradaki uygulamaları da görmek için Karamürsel’e geleceklerini belirtti. Kolayel, proje bittikten sonra bunu Milli Eğitim Bakanlığı'na sunacaklarını belirtti.
Projenin teknik durumu ile ilgili bilgi veren Proje Teknik Destek Sorumlusu Ahmet San, projelerinin Fatih Projesi'ni destekler şekilde olduğunu ve derslerin dijital ortamda işlendiğini kaydetti. San, "Dijital ortamda öğrencilere vermiş olduğumuz şifrelerle onların derse katılmasını, dersi dijital ortamdan takip etmesini sağlıyoruz." dedi.
Ahmet San, sistemin direk uygulama gerektiren ağaç-metal kesim, bakım, onarım, yontma gibi dersler hariç, uygulama gerektirmeyen tüm derslerin anlatım ve ders işlenmesinde kullanılabildiğini belirtti.
San, sistem sayesinde derslerin takibinin verilen şifrelerle internet ortamından yapılabileceğini ifade etti.
Okul Müdürü Ferit Alur ise proje kapsamında gittikleri ülkelerde Türkiye'yi okullarını başarılı bir şekilde temsil ettiklerini ve ülkeler arası bilgi ve teknoloji paylaşımında bulunduklarını ifade etti. Alur, proje çalışmasında gayret gösteren tüm öğretmenlere teşekkür etti.
180 DAKİKALIK MARATON SONA ERDİ
Eğitim - 13 Mayıs 2012 14:20
Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) yapıldı. Adaylar, sınav sonuçlarını ÖSYM'nin internet sitesinden öğrenebilecek.
ALES, Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM) 81 kent merkezi ile Lefkoşa ve Bişkek'te düzenlendi.
Saat 09.30'da başlayan sınav, 180 dakika sürdü. Sınavda adaylara, sayısal ve sözel bölümden oluşan bir test uygulandı.
Yükseköğretim kurumlarında öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacısı kadrolarına açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atanabilmek için, ALES'e girmek gerekiyor.
Türkiye'deki lisansüstü eğitimi programlarında öğrenim görmek isteyenlerin de ALES'e katılması koşulu bulunuyor.
Yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması amacıyla lisansüstü öğrenimi görmek üzere yurtdışına gönderilecek adayların seçiminde de ALES sonuçları kullanılıyor.
Adaylar, sınav sonuçlarını TC Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin internet sitesinden öğrenebilecek. Adaylara ayrıca sınav sonuç belgesi gönderilmeyecek.
Sınavın sonuçları, yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl geçerli olacak
ÖĞRETMENLİK SİL BAŞTAN YENİLENİYOR
Eğitim - 16 Mayıs 2012 08:11
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlik mesleğine ilişkin çalışmalarında sona gelindi. İşte Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni Ulusal Öğretmen Stratejisi...
‘Ulusal Öğretmen Strateji’siyle birlikte, öğretmenler odası tarihe karışıyor, bunun yerine internet tabanlı sanal odalar geliyor. Fakültelerdeki öğretmenlik müfredatı da değişiyor.
Geçtiğimiz günlerde “Ulusal Öğretmen Stratejisi” çalıştayı düzenleyen Bakanlık, birçok akademisyenle bir araya gelmiş, öğretmenlik mesleğinin niteliği ve niceliğinin artırılması konusunda bir takım öneriler sunulmuştu.
İşte Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni Ulusal Öğretmen Stratejisi:
Müfredatlar sil baştan yenileniyor
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Kurulu ile işbirliği yaparak üniversitelerdeki eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının uygulama derslerini artıracak. Halen öğretmen adaylarının derslerinin yüzde 15-20’si uygulama dersi olarak verilirken yeni düzenlemeyle derslerin en az yüzde 40-50’si uygulamaya dayalı olacak. Yani öğretmen adayları, üniversitedeki derslerinin yarısını okullarda stajyer öğretmen olarak geçirecek. Öte yandan eğitim fakültelerindeki müfredat da yeniden gözden geçirilerek yeni bir düzenlemeye gidilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda da (KPSS) değişikliğe gidiyor. Halen KPSS’de öğretmenler branşı dışındaki konularda da soru çözerken yeni düzenlemeyle sadece alanlarıyla ilgili soru yanıtlayacaklar. Ayrıca öğretmenlerin tümü bir basamaktan başlayacaklar ve basamak atlamak için sınava girecekler. Performansları ile birlikte akademik başarılarının yanı sıra sınavdan aldıkları puana göre yükselecekler ve buna göre ücretleri, sorumlulukları, statüleri ve kariyerleri artmış olacak.
Strateji’deki diğer bir yenilik ise okullardaki öğretmenler odası tarihe karışıyor. Bunun yerine her branşa ait bir zümre odası olacak. Buna göre okullarda öğretmen odaları fen, matematik, Türkçe ve sosyal bilimler zümresi olarak ayrılacak. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi internet tabanlı bir program yapacak. Bu program sayesinde aynı ilçedeki, illerdeki ve yurt dışındaki aynı zümrede bulunan öğretmenler arasında görüşme imkanı olacak. Milli Eğitim Bakanlığı, okulların velileri sürekli haberdar etmeleri için ‘sms’ sistemine geçecek. Öğrencinin ders notları, devamsızlığı, veli toplantıları veya öğretmeni öğrenci hakkında velisiyle konuşmak isterse o öğrencinin velisini haberdar etmek için cep telefonuna sms atılacak.
‘e-İngilizce’ ile İngilizce öğrenimi
Bakanlık öğretmenlere yabancı dil öğretmeye de kararlı. Milli Eğitim Bakanlığı oluşturduğu internet tabanlı program sayesinde sanal sınıflarda öğretmenlere İngilizce öğretecek. Adı ‘e-ingilizce’ olan program şu an pilot uygulama kapsamında ve yakın zamanda tüm Türkiye’deki öğretmenlere ücretsiz bu hizmeti vermeye başlayacak.
Müfredatlar sil baştan yenileniyor
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Kurulu ile işbirliği yaparak üniversitelerdeki eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının uygulama derslerini artıracak. Halen öğretmen adaylarının derslerinin yüzde 15-20’si uygulama dersi olarak verilirken yeni düzenlemeyle derslerin en az yüzde 40-50’si uygulamaya dayalı olacak. Yani öğretmen adayları, üniversitedeki derslerinin yarısını okullarda stajyer öğretmen olarak geçirecek. Öte yandan eğitim fakültelerindeki müfredat da yeniden gözden geçirilerek yeni bir düzenlemeye gidilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda da (KPSS) değişikliğe gidiyor. Halen KPSS’de öğretmenler branşı dışındaki konularda da soru çözerken yeni düzenlemeyle sadece alanlarıyla ilgili soru yanıtlayacaklar. Ayrıca öğretmenlerin tümü bir basamaktan başlayacaklar ve basamak atlamak için sınava girecekler. Performansları ile birlikte akademik başarılarının yanı sıra sınavdan aldıkları puana göre yükselecekler ve buna göre ücretleri, sorumlulukları, statüleri ve kariyerleri artmış olacak.
Strateji’deki diğer bir yenilik ise okullardaki öğretmenler odası tarihe karışıyor. Bunun yerine her branşa ait bir zümre odası olacak. Buna göre okullarda öğretmen odaları fen, matematik, Türkçe ve sosyal bilimler zümresi olarak ayrılacak. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi internet tabanlı bir program yapacak. Bu program sayesinde aynı ilçedeki, illerdeki ve yurt dışındaki aynı zümrede bulunan öğretmenler arasında görüşme imkanı olacak. Milli Eğitim Bakanlığı, okulların velileri sürekli haberdar etmeleri için ‘sms’ sistemine geçecek. Öğrencinin ders notları, devamsızlığı, veli toplantıları veya öğretmeni öğrenci hakkında velisiyle konuşmak isterse o öğrencinin velisini haberdar etmek için cep telefonuna sms atılacak.
‘e-İngilizce’ ile İngilizce öğrenimi
Bakanlık öğretmenlere yabancı dil öğretmeye de kararlı. Milli Eğitim Bakanlığı oluşturduğu internet tabanlı program sayesinde sanal sınıflarda öğretmenlere İngilizce öğretecek. Adı ‘e-ingilizce’ olan program şu an pilot uygulama kapsamında ve yakın zamanda tüm Türkiye’deki öğretmenlere ücretsiz bu hizmeti vermeye başlayacak.
YGS YERİNE RANDEVULU 4 SINAV GELİYOR
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, üniversite sınavının öğrenciler üzerindeki baskısını azaltmak için yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Ulaşılan projeye göre; öğrenciler YGS yerine ÖSYM'den randevu alarak yılda 3-4 kez sınava girecek. Sınavlarda alınan en yüksek puan geçerli olacak.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ünevirsiteye giriş hazırlığı yapan öğrencilerin sınav stresini azaltmak için YGS sınavı yerine 3 ya da 4 sınav yapılması için çalışma yürüttüklerini açıkladı. Ankara'da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 1. Mütevelli Heyeti Toplantısı'na katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, gazetecilerin sorularını cevapladı. Samsun'da YGS stresine dayanamayıp kalp krizi geçiren öğrencinin hayatını kaybettiğinin hatırlatılması üzerine Dinçer, bu olayın kendilerini çok üzdüğünü söyledi. Böyle şeylerin olmasının en basit ifadeyle kendilerini yaraladığını kaydeden Dinçer, "Hele hele sınav arifesinde böyle hadiselerin olması, çocukların böylesine gergin bir ortamda imtihana giriyor olması bence bizim sınav sistemlerini gözden geçirmemiz için de gerekçe oluşturuyor" dedi.
Dinçer şunları kaydetti: "Nitekim özellikle üniversite sınavlarının, biz yılda bir kere yapılıyor olmasının toplumda gerçekten büyük bir basınç ve gerilim yarattığı kanaatini taşıyoruz. Bu se-beple üniversite sınavlarının yılda birden çok tekrarlanarak yapılabileceği bir ihtimal üzerinde de çalışıyoruz. Özellikle YGS'nin yılda en az üç ya da dört kez yapılması halinde bu gerginliğin ortadan kalkabileceğini düşünüyoruz. Bunun yapılıp yapılamayacağı ile ilgili altyapı çalışmaları sürüyor" şeklinde konuştu.
25 günlük izne yeni düzenleme
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, YGS öncesinde velilerin bilgisi dahilinde öğrencilerin 25 gün izinli sayılabildiği uygulamanın bu yıl da geçerli olup olmayacağı sorusu üzerine, eğitim sisteminde başarılı olmak isteniyorsa, çocukların hem ulusal hem de küresel düzeyde ihtiyaç duydukları bilgi ve yeteneği vermenin birinci şartının hem öğretmenin, hem de öğrencilerin sınıfta bulunmaları olduğunu söyledi. Dinçer, öğrencilere sahte sağlık raporu veren kurumların da gözden geçirileceğini belirtti.
İŞTE PROJENİN DETAYLARI
Bakan Dinçer'in açıkladığı projenin detaylarına Yeni Şafak ulaştı. İşte yeni sınav sistemi hakkında ipuçları:
* YGS sınavı yılda bir defa değil üç yada dört defa yapılacak.
* YGS'ye girecek adayların sınavı her hangi bir sebeple kaçırması halinde başka bir hakkı daha olacak. Aday yılda birkaç defa yapılan tüm sınavlara girme hakkı olacak.
* Girdiği sınavlardan hangisinde yüksek puan almış ise o puan dikkate alınacak. Hayata geçecek yeni sınav sistemi ile de öğrenciler de tek sınav stresinden kurtulmuş olacak.
* Bu durumda öğrenciler yılda bir kez YGS'ye girmek yerine üç ya da dört kez girecekler. Bu uygulamanın sadece YGS sınavı için geçerli olacak.
* ÖSYM de öğrencilerin sınavlarda sıkıntı yaşamaması için "randevu sınav sistemi"ni hayata geçirecek. Yeni sınav sistemine göre aday sınava girmeden önce ÖSYM'den randevu alacak.
* Her sınavda adaylara farklı sorular sorulacak. Öğrenciler girdikleri birden fazla sınavın hangisinden daha yüksek puan alırlarsa, yüksek olan puan geçerli olacak.
* Dünyada da uygulanmaya başlanan on-line sınav sistemine geçmeyi planlayan ÖSYM, güvenliğin üst düzeyde sağlandığı sınav merkezlerinde adayları sınava alacak. Böylece sınavların okullarda yapılması uygulaması da tarihe karışacak.
Yeni Şafak
Lise son öğrencilerine kötü haber!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üniversiteye giriş sınavı yaklaşırken lise son sınıf öğrencilerine veli onayıyla verilen 25 günlük izin uygulamasını kaldırdı.
Hürriyet'te yer alan habere göre; 20 günü özürsüz ve veli izniyle 25 gün özürlü olmak üzere toplam 45 gün devamsızlık yapabilen son sınıf lise öğrencileri şimdi sadece 20 gün devamsızlık yapabilecekler.
Eğitimi aksatan uygulama
Dinçer, Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik döneminde uygulanmaya başlanan ve Eski Bakan Nimet Çubukçu'nun da devam ettirdiği izin uygulamasına son verdi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, kararın gerekçesini, "Yönetmelik neyi gerektiriyorsa artık o şekilde bir uygulama yapacağız. Eğitimi aksatan uygulamalar kural haline getirilemez. İstisnai durumlar dışında artık öğrencilere fazladan izin verilmeyecek" dediler.
Önceki yıllarda sınavlardan önce yayınlanan genelgelerde, 25 günlük ek iznin öğrencilere moral vereceğine dikkat çekiliyordu.
Hürriyet'te yer alan habere göre; 20 günü özürsüz ve veli izniyle 25 gün özürlü olmak üzere toplam 45 gün devamsızlık yapabilen son sınıf lise öğrencileri şimdi sadece 20 gün devamsızlık yapabilecekler.
Eğitimi aksatan uygulama
Dinçer, Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik döneminde uygulanmaya başlanan ve Eski Bakan Nimet Çubukçu'nun da devam ettirdiği izin uygulamasına son verdi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, kararın gerekçesini, "Yönetmelik neyi gerektiriyorsa artık o şekilde bir uygulama yapacağız. Eğitimi aksatan uygulamalar kural haline getirilemez. İstisnai durumlar dışında artık öğrencilere fazladan izin verilmeyecek" dediler.
Önceki yıllarda sınavlardan önce yayınlanan genelgelerde, 25 günlük ek iznin öğrencilere moral vereceğine dikkat çekiliyordu.
YGS yapılmadan skandalı başladı
| Üniversite giriş sınavları yine sıkıntılı geçeceğe benziyor. Yükseköğretime Geçiş Sınavı´na (YGS) girmeye hazırlanan birçok öğrenci, sınav harçlarını yatırmamış gözüktüğünden sınava girememekle karşı karşıya. Kocaeli´nin Gebze İlçesi´nde oturan ve 1 Nisan Pazar günü yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı´na (YGS) girmeye hazırlanan 20 yaşındaki Asker Karakaş, sınava girebilmek için bankaya yatırdığı 35 TL harcın dekontu elinde olmasına rağmen, sistemde görünmediğinden sınava giremeyecek. Kendisi gibi sistem mağduru birçok kişi olduğunu öğrenen genç, ilgili yerlere başvurmasına rağmen sonuç alamadı. Asker Karakaş, iki ay önce dersanedeki rehber öğretmenle birlikte bankaya giderek, 1 Nisan tarihinde gerçekleşecek YGS için 35 TL kayıt parası yatırdığını,19 Mart günü sınav yerleri açıklanınca sisteme girererek sınava gireceği yeri öğrenmek istediğini belirterek şunları söyledi: KAYDIM YOKTU "Sınav yerimi öğrenmek için sisteme girdiğimde kayıdımın olmadığını öğrendim. Bunun üzerine hemen Gebze´deki ÖSM binasına giderek, kayıt olmama rağmen sistemde çıkmadığını belirttim. Buradaki yetkililer kendilerinin bu konuda yardımcı olamayacaklarını ve eğer ismim sistemde yoksa sınava giremeyeceğini belirttiler. Ben de bu kez hemen Ankara´ya ÖSM merkezine gittim. Orada gördüm ki benim gibi aynı nedenle binlerce kişi mağdur olmuş. Burada görüştüğümüz yetkililer de binlerce kişinin sistem mağduru olduğunu, ancak birşey yapılamayacağını söyledi." Verilen bilgiye göre, banka dekontunu gösteren ve sistem hatası nedeniyle 1 yıldır gece gündüz hazırlık yapmasına rağmen sınava giremeyeceğini belirten Asker Karakaş, "Bunca emeğe rağmen sınava giremeyecek olmam beni kahrediyor. Böyle saçma sapan bir sistem mi olur. Ne olur yetkililer pazara kadar buna bir çare bulsunlar´´ diyerek durumunun incelenmesini istedi. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder